CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Denizli’nin Babadağ ilçesini ziyaret etti. Elektriğe gelen zamlar ve artan maliyetlerden şikayet eden dokumacılardan Şahin Çetin, “Daha önce 25 bin lira geliyordu elektrik faturamız, 50-55 bin lirayı geçeceğini düşünüyoruz. Zaten bizim kazancımız da oydu. Çalışmaya gerek duymadık artık, kapattık makinaları” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca; Denizli’nin dokuma ve tekstil üretimi ile meşhur ilçesi Babadağ’daki üreticileri ziyaret etti. Karaca’ya; Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı, CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da eşlik etti.
Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı, ziyaret sırasında; "Genel olarak sorunları biliyoruz, sizlerin ağzından, bunu bir kez daha birinci ağızdan dinlemek için buradayız. Artan emtia fiyatları, motor yağındaki, tezgah parçalarındaki ve en büyük gider kalemimizin olan elektrik fiyatlarında ki artış da maalesef dokumacı esnafımızı artık bu işi yapamaz noktaya getirdi. Bunu hem ulusal basında hem de mecliste, gündeme getirmek adına bugün sizleri ziyaret etmek istedik" dedi.
"ZAMLARIN GERİ ALINMAMASI İÇİN DAVA AÇTIK"
Karaca ise şöyle konuştu:
“Hatırlarsanız Kelleci'de bir elektrik maliyet sorunu vardı. Daha önce Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Akın ile birlikte güneş enerji santrali çatılarda yapılarak elektrik maliyetini düşürebilir miyiz, bu maliyet düşerse ancak Kelleci’deki dokumacı esnafımızın bir nebze olsun rekabet edebileceği fiyatlarda rahatlıkla kendisi gibi başka yerlerde dokuma yapanlarla daha avantajlı duruma gelebileceği bir maliyet yapabilir miyiz diye bir toplantı yapmıştık.
Neden çözülmedi? Güneş enerjisi rüzgâr enerjisi gibi yenilebilir enerji kaynakları denilen enerji üretimlerinde kooperatifçilikte devlet çok ciddi hibeler veriyordu ya da çok düşük faizli krediler verip bir de elektrikle üretim yapmaya başladığınız zaman sisteme elektrik alıyordu devlet. Siz kendi cebinizden para çıkmadan o kredi geri ödemelerini çok rahatlıkla yerine getirip aynı zamanda da bu sistemden çok düşük yani 3000 lira elektrik faturası gelen bir dokumacı esnafımızın 300 liraya düşecek bir faturası olacaktı. Ama ne yaptılar, geçtiğimiz yıl bir kanun çıkardılar bu yenilenebilir enerjilerde teşvikteki hibe modelini ortadan kaldırdılar onun yanında sisteme satın alma oranını düşürdüler, satın alma fiyatını da düşürdüler.
Tabii sizler daha bu elektrik zammı olmadan maliyetlerinizi düşürmek için bu kadar yoğun bir çaba sarf ederken bir de yılbaşı akşamı büyük bir sürprizle karşılaşıldı. 150 kwh’e kadar elektrik kullananlara yüzde 52 zam, 150 kwh’in üzerindekilere de yüzde 127 zam. Bu gerçekten evlerde dahi bırakın sizin gibi yoğun elektrik kullanımıyla geçimini sağlayan dokumacılık yapan esnafımızın evdeki insanların, ev hanesinin bile altından kalkamayacağı rakamlar. Ve bu gün burada sizleri dinleyerek önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sizlerin taleplerini sizlerin yakınmalarını ve bu elektrik zammından dolayı uğradığınız zararın nasıl telafi edilmesi gerektiğine ilişkin taleplerinizi alıp burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi Denizli Milletvekili olarak ilgililere, yetkililere hem konuşarak hem de enerji bakanlığıyla görüşmeler yaparak bu sorununun çözümü noktasında ilk ziyaretimizi ve ilk mücadelemizin başlangıcını da yine Kelleci’den yapmak istedik. Ben hepinize çok teşekkür ediyorum, bugün burada bizlerle birlikte olup düşüncelerinizi paylaşmak üzere geldiniz."
"ZAMLAR GERİ ÇEKİLSİN, KREDİLER FAİZSİZ ÖTELENSİN"
Toplantıda konuşan bir üretici de “Hiçbir anne baba hani bir evladına bir torba çimento sarabilir de iki torba çimento sarmaz yani. Niye? Allah bile insanoğluna kaldıramayacağı yükü sarmıyor. Ama yüzde 127 elektrik. Her şey elektrikle. Şubat ayı girdi mi de bugün 80 liraya yediğimiz peynir 150 lira olacak. Tereyağı 150 lira olacak ondan sonra hayat bir daha çekilmez olacak. Onun için birinci öncellik bu elektrik zammının mutlaka geri alınması lazım. Ha alınmadı o zaman tüccarların, fason ücretlerini yani bizdeki dokumacı arkadaşların, ben dokumacılık yapmıyorum da fason ücretlerine zam yapması kaçınılmaz" dedi.
HER AY 3 HAFTA ELEKTRİK FATURASINA ÇALIŞACAĞIZ
Sırtlarındaki yükün arttığını ve üretemez hale geldiklerini vurgulayan genç bir üretici, şunları söyledi:
“Şu durumda baktığın zaman tekstilde elektrik bizim fason zammı adına konuşayım; Patronların da burada yapabileceği bir şey kalmadı. Baskı boya, son dönemde, bu hafta 1 TL zam geldi, yani 2 TL'den 3 TL'ye çıkmış, iplik 17’den 40 liraya çıktı. Kimse bir şey yapamıyor şu an. Patronlar, tüccarlara gidiyor adam belki bize zam verecek ama oraya gelmiş, buraya gelmiş o adam da bu işin içinden çıkamıyor. İplik zammı gelmiş, çözgü zammı gelmiş, nakliye zammı gelmiş, bu baskı boyaya zam gelmiş. Sadece fasoncu değil hepsi yiyor mu yemiyor. Belki o adam da para kazanmıyor.”
Şahin Çetin isimli üretici ise şöyle konuştu:
"Yaklaşık 35 yıldır bu mesleği yapıyorum. İşlerimiz iyi bir şekilde gidiyordu bu elektrik faturası, elektrik fiyatının artmasında, yılbaşından itibaren makinalarımızı kapattık. Yılbaşı tatili yapmıştık ertesi günde açmadık artık. 20 tane makinamız var, 3 tane çalışanım vardı, onlarda işsizler şu anda. Çalışmıyorlar. Daha önce 25 bin lira geliyordu elektrik faturamız, gelen zamlarla hesap ettiğimiz zamanda 50-55 bin lirayı geçeceğini düşünüyoruz. Zaten bizim kazancımız da oydu. Çalışmaya gerek duymadık artık, kapattık makinaları. Yani bizim Kelleci mahallesi olarak yüzde 95’i bu işi yapıyor zaten, tek gelirimiz bu dokumacılık. Bizim baba mesleğimiz zaten yaklaşık 30-35 senedir ben bu işi yapıyorum, ilkokul zamanından beri biz bu işi yapıyoruz yani böyle bir zam biz görmedik."
63 yaşındaki üretici Zehra Karakaya da daha önce yine zamlar yüzünden hayvancılığı bıraktıklarını, şimdi de tezgah kapatmak zorunda kaldıklarını söyledi. Zeliha Karakaya, "63 yaşındayım. Bu tezgahlar oğlumun. Elektrik çalıştığınızı kurtarmadığı için çalışmayı bıraktık. Bıktık artık. Daha önce çiftçilik yapıyorduk, gübreye her şeye zam geldi, bıraktık. Şimdi de tekstil bitti. Bunun neresi iyi bilemedim. Kim iyi yapacaksa o gelsin artık" dedi.
Bir başka üretici ise şöyle konuştu:
"Yaklaşık 14 yaşından beri bu mesleğin içindeyim. Bu zamana kadar hiç böyle darboğazda kalmamıştık. Benim 6 tane makinem var, eşimle beraber işletiyoruz. Kapattık makineleri
yapılır gibi değil. 16 litrelik bir teneke yağ 500 lira. 15 gün önce almadım, o gün sordum satan kişiye, 500 lira dedi. Sürekli bir artış var. Parçalar öyle, en ufak parça 50 liradan başlıyor. Biz bu işin içinden çıkamadık. Ben hem hayvan besliyordum hem de tekstil yapıyordum. Bundan bir buçuk ay önce bir tane dana vardı, aylık hesapladım şöyle kabaca 1000 lira yiyor dana. Baktım bu iş olmayacak danayı kasaplara sattım. Tekstile döndüm. Baktım o da kazanmıyor makineleri de kapattım. Babadağ demek tekstil demek. Yıllardır merdiven altı dediğimiz işletmeler, fasoncular hep bu işi ayakta tutmuştur. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim yüzde 127 zam. Hadi yüzde 100’ü gördük de yüzde 127 nedir? Mazot desen öyle, çiftçilik yapayım desen, gübre fiyatları yüksek, millet de ne yapacağını şaşırdı yani. Benim komşum, adam sinirinden bir hafta atölyeye inmedi zam var diye. Diğer komşum vardı Burdur’a kızının yanına gitti. Yani yapılacak gibi bir şey değil"