Panel yöneticiliğini Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Doç. Dr. Şevket Kadıoğlu’nun yaptığı Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. Ercan Hatyoğlu ve Prof. Dr. Umut Karabulut’un panelist olarak katıldıkları etkinlikte kısaca dinden ve gelenekten kopuşu ifade eden, evreni ve insanı bilimsel temele dayalı, akıl ölçüt alınarak açıklamak anlamına gelen aydınlanma Rönesans Dönemi’ndeki Hümanizma, Reform Hareketleri ve 17. yüzyılda aydınlanmaya ivme kazandıran kartezyen doktrinden başlayarak tarihsel bir perspektifle irdelendi.
Panelistler, Alman düşünür Immanuel Kant’ın ifadesiyle “insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan, yani kendi aklını bir başkasının kılavuzluğu olmadan kullanamamasından kurtulması” olarak tanımlanan aydınlanmanın İngiltere, İskoçya, Almanya’daki farklı görünümüne değindikten sonra Fransız aydınlanmasının rasyonalist ve eylemsel karakteriyle diğerlerinden ayrıldığını vurgulamışlar, insanın ve toplumun yeniden inşası ile hem yıkıcı hem de yapıcı bir karakter taşıdığının altını çizdiler. Dünyasal mutluluğa ve insanın mutluluğu önündeki en büyük engelin cehalet olduğuna vurgu yapan Fransız aydınlanmacıların Diderot’nun önderliğinde giriştikleri dev bir bilgi yayma projesi olan ansiklopediye de değinen panelistler daha sonra Fransız aydınlanmasının Osmanlı aydınları üzerine etkisini tartıştılar. “Uygar uluslar düzeyine çıkmak” hedefi koyan Mustafa Kemal Atatürk’ün de Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarken Fransız aydınlanmacıların görüşlerinden etkilendiğini belirtmişlerdir. Atatürk’ün özellikle cumhuriyet ve “egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur” ilkesini Rousseau’nun Toplum Sözleşmesi adlı yapıtından esinlendiğini vurgulayan panelistler ayrıca Fransız aydınlanmasının Atatürk Devrimleri’ne de ilham verdiğine dikkat çektiler.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dinamiklerini dinleyicilere anımsatmak açısından önem taşıyan panelin sonunda ise dinleyiciler panelistlere sorular yönelttiler.