Elbette ki kadının hakkını bir güne sığdırmak mümkün değildir. Özellikle bizim topraklarımızda, bizim kültürümüzde kadın; hem toplumun, hem de toplumun çekirdeği olan ailenin temelidir. O; mübarek elleriyle, şefkatiyle, merhametiyle Orhan’ı Gazi, Mehmet’i Fatih, Kemal’i Atatürk yapmıştır. O, bir anne olarak, bir eş olarak ya da bir evlat olarak evini çekip çevirdiği kadar, toplumu şekillendirmiş, toplumu iyiliğe dönüştürmüş, ülkeye istikamet çizmiş kutsal bir varlıktır. Bir toplumun ilerlemesi, kadınıyla, erkeğiyle toplumun tüm fertlerinin, hep birlikte yücelmesiyle mümkündür. Kadınlarımızın üstlenmiş oldukları görevlerde başarılı sonuçlar elde ederek iş hayatından siyasete, sanattan spora kadar birçok alanda hem ülkemizde hem de uluslararası arenada kendilerinden söz ettirdiklerine şahit olmaktayız. Kadının en önemli vasıflarından biri de hiç şüphesiz anne kimliğidir. Ülkemizin en büyük zenginliği olan genç nesilleri yetiştiren, onlara vatan ve bayrak sevgisini aşılayan annelerdir.