Tütün ve tütün ürünlerinin sağlığa zararlı etkileri günümüzde çok ayrıntılı ve geniş kapsamlı olarak bilinmektedir. “Tepeden tırnağa” tabirine uyacak şekilde sigara içindeki zararlı maddelerin insan vücudunda hastalığına yol açmadığı doku ve organ yok gibidir. Yaşam süresini belirgin oranda kısaltan birçok hastalık yanında ülkelerin ekonomisine büyük yük getiren, çok yüksek sağlık harcamalarına neden olan tedavilere gereksinim duyulan müzmin hastalıklar bu listenin başında yer almaktadır. Dünyada her yıl tütün ve tütün ürünlerine bağlı 7 milyon ölüm olduğu biliniyor. Araştırmalar sigara bağımlılığının ve sigaraya bağlı ölümlerin, gelir, sosyoekonomik ve eğitim düzeyinin düşük olduğu koşullarda ve işsizlik oranlarının yüksek olduğu yerlerde daha fazla olduğunu göstermektedir.
Tütün endüstrisi, birçok ülkede kapalı alanlarda sigara başta olmak üzere tütün ve tütün ürünlerinin kullanımın yasaklanması, anayasalarda kanun maddeleri ile kesinleşmiş bu yasakların uygulanmasında da duyarlı ve bilinçli yaklaşımların olması karşısında taktik değiştirmiştir. Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin sağlığa zararlarını kamuoyundan saklayarak nikotin bağımlılığı sürdürmeleri yanında sağlığa ciddi zararları olan bu ürünlerin reklam ve pazarlamasına ağırlık vermiştir. Bu noktada, 2149 Sayılı “Elektronik Sigara ve Benzeri Cihazlar ile Bazı Tütün Mamulleri ve Tütün Mamulünü Taklit Eder Tarzda Kullanılan Mamullerin İthaline İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı" 25.02.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi mutluluk vericidir. Yeni düzenlemeye göre, elektronik sigara ve elektronik nargileyle bunların tüketiminde kullanılan elektronik cihaz, aksam, yedek parça ve solüsyonlarının ithalatına yasak getirilmiştir. Ülkemizde e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin yasal olarak satışı mümkün değildir. Yeni düzenleme e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin sınırdan girmesini de engeller niteliktedir. Bu çok önemli düzenlemenin uygulamasının da titizlikle gerçekleştirileceğine inancımız tamdır.
Elektronik sigaranın bağımlılık yapma olasılığı çok yüksektir. Başlayanların büyük çoğunluğu bırakamazlar. Ölüm dâhil birçok zararları olduğu bilinmektedir. Neyse ki ülkemizin sınırları sonunda elektronik sigaraya kapanmıştır.
Güncel bu durum dışında yıllardır bilinen gerekçelere dayanarak bu yıl da Yeşilay Haftası aracılığıyla, tütün ve tütün ürünleri kullanımının engellenmesi için devlet, sivil toplum kuruluşları, sağlık hizmeti veren birimleri ve medya kuruluşlarının el ele vererek ısrarcı bir mücadele yürütmelerinin önemine bir kez daha dikkat çekmek anlamlı olacaktır.
Yaşamdan hastalık ya da ölüm nedeniyle yitirilecek tek bir gün bile kabul edilemez. Koruyucu sağlık yaklaşımları, tedavi edici amaçlı yaklaşımlardan daha etkili ve daha ucuzdur. Bu yolla toplumsal eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına da ek bir kaynak elde edilebilir.