Birinci Dünya Savaşı'nın en kritik aşamalarından Çanakkale Savaşları, siyasal ve askeri sonuçlarıyla, Türk Ulusunun yazgısını ve tarihin akışını değiştirmiştir. Çanakkale Zaferi, kendisinden kat ve kat güçlü olan ordulara geçit vermeyen ulusumuzun bütün varlığıyla özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği mücadelenin sembolü, bir kahramanlık destanıdır. Bugün bu zaferin 105. yılını kutluyoruz.
18 Mart 1915'te kazanılan Deniz Zaferi, Çanakkale'yi denizden geçmeyi tasarlayanları düş kırıklığına uğratırken, askerlerimize büyük güç ve moral vermiş, direniş gücünü artırmıştır. Türk askerinin elindeki kısıtlı olanaklara karşın, dünyanın büyük güçlerini denizde bozguna uğratması, 25 Nisan 1915'te başlayan kara savaşlarında da zafere ulaşılmasının yolunu açmıştır.
Türk Ulusu, özgürlük ve bağımsızlığı için her türlü engeli aşacağını, birlik içinde yurdun her karış toprağını canı pahasına savunacağını “Çanakkale geçilmez” dedirterek bu savaşta bir kez daha kanıtlamıştır.
Çanakkale’de, ulus olma bilincinin tohumları atılmış, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna zemin hazırlanmıştır.
Çanakkale Savaşlarının en önemli sonuçlarından biri de, dünyanın genç komutan Mustafa Kemal'i tanımış olmasıdır. Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki başarılarını gören Türk Ulusu, Kurtuluş Savaşı’nda O’nun etrafında bütünleşerek emperyalist devletlere karşı dünyada ilk bağımsızlık mücadelesini vererek büyük bir zafere imza atmıştır. Emperyalizmin yenilebileceğini gösteren bu zafer tüm mazlum uluslara da örnek olmuştur.
Son yıllarda, aklı ve bilimi esas alan askeri deha, Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal’siz bir Çanakkale Savaşı tarihi yazılmak, bu kahramanlık destanı önemsizleştirilmek istenmektedir. MEB’in müfredatında, Kut’ül-Amare’nin “zafer” olarak Çanakkale’nin ise bir “cephe” olarak ifade edilmesi bunun göstergesidir.
Bugün iktidarın kararlarıyla Türk Ordusu'nun Ortadoğu'nun huzursuz ve çatışmalı topraklarına yollanmasına karşı itirazları bastırmak için Çanakkale'den Trablusgarp'tan bahsetmek de kesinlikle yanlıştır. Çanakkale Zaferi, bir vatan müdafaasının destanıdır ve başka hiçbir tarz askeri operasyonla kıyaslanamayacak önemdedir. AKP’nin eğitim politikaları nedeniyle artık okul sıralarında daha az anlatılsa, siyasilerin ağzında manipüle edilmeye çalışılsa da o önemini övgülerden değil, tarihsel gerçeklerden almaktadır.
Bilinsin ki Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan eğitimciler olarak, Çanakkale ruhunu evlatlarımıza aşılamaya devam edeceğiz.
Yurdumuzu işgal eden emperyalist güçlere karşı, ulusumuzun eşsiz bir mücadeleyle vermiş olduğu var olma savaşı ve bu savaş sonrasında kazandığımız zaferin 105. yıldönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.