“Karbonhidratlı Yiyecekler Bağışıklık Sistemini Zayıflatır”
Prof. Dr. Nurten Çekal sözlerinin başında, Covid-19 virüsü ile mücadele edilen şu dönemde özellikle kişilerin, evlerinde daha çok vakit geçiriyor olmasından dolayı boş zamanlarında ekmek, pasta, kurabiye, kek, börek gibi karbonhidrat içeren gıdaları daha çok yapmakta ve bolca tüketmekte olduklarını hatırlattı. Ev içinde hareketsiz bir yaşamın yanında çocukların da tablet, televizyon gibi iletişim araçlarının karşısında cips türü yağlı yiyecekleri daha fazla tükettiğine değinen Prof. Dr. Çekal, bu tür beslenme alışkanlıklarının bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekti. Karbonhidratlı yiyeceklerin bağışıklık sistemini zayıflattığını dile getiren Prof. Dr. Çekal şunları kaydetti: “Bu dönemde özellikle rafine karbonhidrat içeren beyaz şeker, beyaz un gibi gıdalardan, çok fazla tuzlu ve yağ içeriği çok fazla olan gıdalardan uzak durmamız gerekmektedir. Özellikle sokağa çıkma kısıtlaması bulunan 65 yaş üstü kişilerde, hareketsiz bir yaşamla birlikte, bu tür bir beslenme çeşitli olumsuzluklara neden olabilir.”
“Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Protein Ağırlıklı Besinler Tüketilmeli”
Bağışıklık sistemini güçlü tuttuğu iddiası ile satılan karışım ya da diğer bitkisel besinlerin kullanılmasının yarardan çok zarar açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Nurten Çekal, bu besinlerin bilinçsiz tüketilmesi sonucu sağlığın daha da bozulabileceğini ve her bünyede nasıl reaksiyon oluşturacağının belli olmayacağını dile getirdi. Özellikle sabah kahvaltısında protein ağırlıklı bir beslenmenin önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çekal, peynir, yumurta, domates, biber, yeşil yapraklı sebzeler ile omega-3 yağ asitleri içeren kuruyemişlerin tüketilmesi gerektiğini belirtti. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için öğünlerde protein, vitamin ve mineral yönünden zengin besinlerin tüketilmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu.
“Yeterli ve Dengeli Beslenildiği Takdirde Oruç Tutmak Bu Süreçte Bağışıklık Sistemini Olumsuz Etkilemez”
Oruç tutuyor olmanın yeterli ve dengeli beslenildiği takdirde, Covid-19 salgınına karşı bağışıklık sistemi üzerine olumsuz bir etkisi olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Nurten Çekal, diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları gibi kronik sağlık sorunları yaşayan kişilerin oruç tutma konusunda mutlaka doktorlarına danışmaları gerektiğini hatırlattı. Prof. Dr. Çekal, Ramazan ayında bağışıklık sistemini güçlü tutmak ve dengeli beslenmek adına yapılması gerekenleri söyle özetledi: “Öncelikle sahuru kesinlikle atlamamalıyız. Sahurda protein içeriği yüksek gıdalar tüketmeliyiz. Menemen gibi yumurtalı sebze yemekleri tüketebiliriz. Yanında yoğurt tüketebiliriz. Sahurda yine hamur işlerinden uzak durmalıyız. Açlık hissimizi uyandıracağından dolayı yine çok şekerli gıdalardan uzak durmalıyız. Sahurda çay tüketimini çok önermiyoruz. Bunun yerine taze sıkılmış meyve suyu, şeker ilavesiz komposto, bitki çayı, antioksidan özelliğinden dolayı ev yapımı şalgam suyu ve ayran tüketilebilir. Eğer mutlaka çay içmek istiyorsak, içtiğimiz çay ölçüsünde mutlaka su da tüketmemiz gerekmektedir”.
İftarda çok sıcak ve çok soğuk yiyecekleri yemekten kaçınmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çekal, “Çorba içtikten sonra 15-20 dakika beklememiz gerekir. Ana yemeğe geçmeden küçük atıştırmalıklar tüketebilir. Tatlı ve meyveyi iftardan yaklaşık 1 saat sonra tüketmeliyiz ve tatlı olarak özellikle sütlü tatlıları tercih etmeliyiz. Tatlıyı özellikle tarçın ile tüketmek kan şekerimizi dengeleyecektir ve iftar ile sahur arasında bol miktarda su tüketmeliyiz” şeklinde devam etti.
“Türk Mutfağı, Bağışıklık Sisteminin Güçlendirilmesi Bakımından Oldukça Zengin”
Türk Mutfağının, bağışıklık sistemini güçlendirme bakımından oldukça zengin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nurten Çekal, farklı sebzeleri bir araya getirerek yine bağışıklık sistemini güçlendirici farklı lezzetler ortaya çıkarılabileceğini ve her öğünde, sirke, zeytinyağı ve sarımsak içeren salata tüketmenin faydalı olacağını dile getirdi. Bu süreçte özellikle vejetaryen ve vegan olanların B12 vitamini eksikliği sebebiyle risk grubunda olduklarını söyleyen Prof. Dr. Çekal, özellikle sosyal izolasyon sebebiyle gün içinde zamanın büyük bir çoğunluğunun evde geçirilmesinden ötürü D vitamini eksikliği görülmemesi için, güneşin dik geldiği öğle saatlerinde balkon ya da pencerelerde, bir süre doğrudan güneş ışığına maruz kalmanın faydalı olacağını hatırlattı. Prof. Dr. Çekal, yine bağışıklık sisteminin güçlü kalmasında, su tüketiminin ve vücut su oranının belli bir değerin üzerinde olmasının hayati olduğunu hatırlatarak sözlerini tamamladı.
