Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) tarafından açıklanan geçici idari veriler ışığında, 2017 yılının Ocak ayında ihracatımız 2016 yılının aynı ayına göre %18,1 gibi ciddi bir yükseliş sergileyerek 11,3 milyar dolar oldu.

İthalatımız ise %14,69 artarak 15,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yılın ilk ayı itibariyle dış ticaret açığımız %6,3 artmış ve 4,2 milyar dolar olmuştur.

Bu doğrultuda geçen yılın aynı döneminde %71 olan ihracatın ithalatı karşılama oranımız, bu sene Ocak ayı itibariyle %73,1 düzeyine yükseldi.

Geçen yılın son iki ayında ihracatımızda %9’un üzerinde bir artış kaydedilmişti. Bu ivme, 2017 yılında da ihracatımızda ciddi bir sıçrayış kaydederek yeniden güçlü bir toparlanma eğilimine girileceğine dair beklentilerimizi güçlendirmişti.

Ayrıca kaydedilen bu önemli artış, ülkemizin her türlü risk unsuruna karşın 2017 senesinde de daha fazla ihracat ve daha fazla üretimle yoluna devam edeceğine olan inancımızı güçlendirmiştir.

Küresel ticarette halen durgunluk halinin aşılamadığı, bunun üzerine bir de siyasi ve jeopolitik risklerin önemli bir baskı unsuru teşkil ettiği dönemlerden geçiyoruz. 2016 yılında bu durumu hissedilir şekilde tecrübe ettik. Mevcut küresel eğilimler de 2017 senesinin küresel ticaret ve yatırım dinamikleri için 2016’dan çok daha iyi bir performans göstermeyeceğinin sinyallerini veriyor.

Artık çok taraflı ticaret anlaşmalarına yönelik yaklaşımın politik düzlemde kötümserleştiği, gelişmiş ülkelerin korumacı ticaret önlemleri almayı ciddi ciddi

değerlendirdiği, mortgage krizi öncesi büyüme rakamlarına hiçbir zaman erişilemeyeceğinin konuşulduğu dönemlerdeyiz.

Dünyada rekabetçilik kavramının yeniden tanımlandığı, hem siyasi hem de ekonomik haritaların yeniden çizildiği bu dönemde, biz de Türkiye olarak bir önceki günden daha çok üretim yapmanın, daha çok ihracat gerçekleştirmenin, daha fazla vatandaşımıza istihdam oluşturmanın gayretinde olacağız.

2017 yılının bu anlamda bizlere parlak bir ihracat tablosu sunacağına inancımız tam. 2016’nın son çeyreğinde belirginleşmeye başlayan ihracat artışımızı bu yılın geneline taşıyacak, küresel ticarette kuralları belirleyen etken bir Türkiye için daha fazla pazarda daha fazla ürünle yer alma yolunda özveriyle ilerleyeceğiz.

Başkalarını takip eden ve elde ettikleriyle yetinen bir Türkiye ekonomisi olmayacak. Uygulayacağımız politikalarla, başkalarımızın bizi takip etmesini sağlayacağız ve başarılarımıza yenilerini ekleyeceğiz.

Mevcut desteklerin etkinliklerini artırmaya dönük çalışmalarımızı hızlandırmakla kalmayacak; finansman anlamında ihracat kredileri ve sigortacılık anlamında yeni enstrümanlar sağlamak, Türk markalarının yurt dışındaki algısının geliştirmek, katma değerli ve inovasyon yoğun bir ihraç ürün portföyüne ulaşmak adına 2016 yılında başladığımız çalışmalarımızı ara vermeden sürdüreceğiz.

Ekonomi yönetimi olarak temel felsefemiz; yatırıma, üretime ve ihracata daha güçlü destek vermek, bu surette ülkemizi refah sağlayan sürdürülebilir bir büyüme patikasına oturtmaktır.

Bu bağlamda bizlere çok anlamlı ve ümit verici bir yılbaşı hediyesi veren ihracat ailemizin tüm fertlerine şükranlarımı sunmak isterim.