DEDEDEN TORUNA SÜREN İŞLETME

       Bugünkü sayfa konuğumuz dededen başlayan akaryakıt bayiliği işini 3. nesilde de devam ettiren Akkar Petrol ortaklarından Mustafa Horzum. Mustafa Horzum, amcası Cemal Horzum ile birlikte elbirliğiyle Denizli tarafından ilçemize girişteki akaryakıt istasyonunu işletiyor. 
      Gazetem ÖZEL Genel Yayın Yönetmeni Bahattin Varol ile birlikte ziyaret ettiğimiz Mustafa Horzum'la severek yaptığı bu işle ilgili sohbet ettik. Kendisi bize şirketin kuruluşundan bugüne kadar olan aşamaları, mesleki sıkıntıları ve şirket profilini anlattı. Biz de bilmediğimiz bazı konuları öğrenmiş olduk. İlk gelen çaylarla birlikte başlayan sohbetimiz yaklaşık iki saat devam etti. Buyrun sohbetimize:
     
                                          '' İLK İSTASYON 1958'DE ''
     HHT: Bayağı eski bir işletmesiniz. Kuruluş yıllarını anlatır mısınız?
     MH: Ben dedemin adını taşıyorum. Dedem Mustafa Horzum Köbrübaşı Köyü'nde, şimdi mahalle oldu, bakkallık, çiftçilik yaparken bu işe girişmiş. Sene 1958'de, Köbrübaşı'nda, şimdiki eski benzinliğin orada PO bayisi olarak  benzin ve yağ satmaya başlamış. O zamanlar mazot az satılıyormuş. Ağırlık gaz ve benzinde. Anlattıklarına göre manuel elle çevirmeli pompalarla ve varillerle akaryakıt satışı gerçekleşiyormuş. Bu arada söyliyeyim. Bizim sülale Türkmen yörüğü, Horzum yörüğü kökünden gelmektedir. Dedemin dedeleri Horsunlu'dan buraya gelmişler. Ama Ege Bölgesi'nde çok sayıda Horzum Yörüğü vardır. Neyse, o zamanlar akaryakıt darlığı var. Karne ile akaryakıt verildiği dönemlerde dedem çiftçilere büyük kolaylık sağlamış, bu yüzden işinde başarıya ulaşmış biridir. Hala eski ve yaşlı müşterilerim o günleri anarken dedem ve babamdan gördükleri bu iyilikleri anlatmadan geçemezler.
    HHT: Sarayköy'e geliş ne zaman ?
    MH: 1971 yılında burada devam ediyoruz. Dedem oradaki istasyonu kardeşine bırakıyor ve gene PO bayiliği ile 
işletmeye devam ediyor. İsim de Akar Koll. Şti. olarak değişiyor. En son olarak da Akkar adıyla devam ediyoruz.Bu
 istasyonumuzu babam Fatih Horzum 1985 yılında ve ben de 2002 yılında tadilat yaparak müşterilerimize daha iyi 
bir hizmet anlayışıyla iyileştirdik.
   HHT: Şimdi de Aytemiz olarak değiştirdiniz. Bunun bir nedeni var mı?
   MH: Çok uzun yıllar PO markasıyla çalıştık ve ürünlerini sattık. Fakat Aytemiz Petrol sahibi İsmail Aytemiz'le 
geçmişe dayanan bir hukukumuz var. Kendisi Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası Başkanıyken ben de Denizli 
Bölgesi Disiplin Kurulu üyesiydim. Kendisiyle yakinen tanışırız. Geçen senenin sonlarına doğru kendisi bizzat arayarak bize bayilik teklif etti. Bu bizi cezbetti. Zaten Aytemiz yakın gelecekte dalında ilk üçe oynayacak bir şirket. Şu anda piyasanın yedinci büyük markası ama dediğim gibi bir hamle içinde. Şimdilik  Türkiye çapında 420, ilimizde ise 7 istasyonları var. Bir diğer özelikleri ise yüzde yüz bir Türk firması. Büyükler içinde sadece OPET var tamamı Türk sermayeli olan. Kısaca, Aytemiz'in ismini duyunca ve diğer şartlarda da anlaşınca bu karara vardık. İnşallah hayırlı olur. Eskiden nasılsak şimdi de ben, amcam ve 15 kişilik ekibimiz yine aynı şekilde müşterilerimize hizmete devam ediyoruz.
    
                                          '' HORZUM SOY İSMİ EN BÜYÜK SERMAYEMİZ ''
    HHT: Siz ne zamandır işin başındasınız ?
    MH: Ben 1977 doğumluyum. Zaten yaz tatillerinde hep işin içindeydim. 2000 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat 
Fakültesi'nden mezun olduktan sonra askerliğimi de bitirerek işin başına geçtim. Şimdi amcam Cemal Horzum ile 
birlikte bu dededen, babadan miras kalan işimizi geleceğe en iyi şekilde taşımak istiyoruz. Dedem Mustafa Horzum 
ve babam Fatih Horzum'un isimleri bizler için en önemli sermayedir. Hedefimiz dürüstlük, açık sözlülük, hakkaniyetdir.Ben bayrağı Fatih Horzum'dan aldım. Gelecek nesile iyi bir isim, iyi bir marka bırakmak en büyük hedefimdir. Bunun yanında ilçemizin insanlarını özellikle çiftçilerinin ihtiyaçlarını karşılamak, onların dar günlerinde ellerini rahatlatmak da bizim kendimize biçtiğimiz görevlerdendir. 
   

 HHT: Neler yapıyoruz çiftçiler için ?

 MH: Çiftçilerimizin mahsulden mahsule ve zorlanmadan ödeme yapabilmelerini sağlamak için çeşitli banka 
 kartlarıyla anlaşmalarımız vardır. Denizbank, İşbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Yapı Kredi bankalarının çiftçiye yönelik kredi kartlarıyla 5 aya uzayan vadelerimiz mevcuttur. Üstelik vade farkı almıyoruz. Bu büyük bir imkandır. Dediğim gibi amacımız çiftçinin finans anlamında yanındayız.   

                                            '' MAZOTTAN ÖTV ALINMAMALI ''
     HHT: Yeri gelmişken sorayım. Bu mazottan ÖTV kalkmaz mı?
     MH: Şahsi görüşümü söyleyeyim. Mazottan alınan ÖTV kaldırılmalıdır. Ama bu yapılırken hiç bir suistimale 
yer verilmemelidir. Çiftçinin ektiği tarım alanına ve ürün çeşidine göre hesaplamalar yapılıp ona göre bir indirim 
uygulanmalıdır. Çünkü buğday eken bir çiftçiyle, pamuk eken bir çiftçinin harcayacağı mazot aynı değildir. Doğru 
şekilde bir uygulamayla çiftçinin bu mağduriyeti giderilmelidir.
    HHT: Son olarak sektör bazında yaşadığınız sıkıntılardan bahsedebilir misiniz?
     MH: Zaman zaman yaşadığımız bazı sıkıntılar oldu tabi. Bir dönem 10 numara yağ fırtınası vardı. Biyodizel yakıt vardı. Jet yakıtı, gümrüksüz gemi yakıtı vardı. Dökme LPG yerine sanayi veya ev tüpü satışı vardı. Şimdi bunların çoğu geride kaldı. Ama en büyük şikayetimiz kaçak akaryakıt. Yakıtta ÖTV gerçekten önemli bir rakam tuttuğu için, ülkemizde kaçak yakıt büyük sorun. Bunun çözülmesi gerekir. Bu kanayan bir yaradır. 
    HHT: Bu sohbet için teşekkür ederiz.
    MH: Biz de size teşekkür ederiz. Ayağınıza sağlık...