SAYIN BAŞBAKANIMIZ BİNALİ YILDIRIM
Öncelikle yeni görevinizin ülkemize ve şahsınıza hayırlar getirmesini dileriz.
Ülkemizde çözüm bekleyen binbir sorunu ifade etmek için size bu açık mektubu yazmaktayız.
Görevi Dünyada ve Türkiye'de zor yıllar yaşadığımız günlerde devraldınız. Malumunuz olduğu üzere içeride ve dışarıda önemli problemlerle karşı karşıyayız.
Özellikle Irak ve Suriye de yaşanan iç savaş ve bunun ülkemize mülteci krizi olarak yansıması Türkiye'yi olumsuz yönde ağır etkilemekte. Avrupa Birliği'nin mültecilerin mali yükünü sözde omuzlamak için Türkiye'ye vereceği paranın, bu sorunun ne mali ne insani ne de sosyal yükünü üzerimizden almayacağı çok açıktır. Bu sebeple böyle bir para alınacak olması hususunun karşımıza bir çözüm olarak getirilmesi kabulümüz değildir.
Güneydoğumuzda kendi topraklarımızı bize bombalatan terör örgütü ile yürütülen mücadelenin bedelini nice genç Mehmetçiklerle ödüyoruz. Giden sadece canımız değil elbette, bu savaşın mali portresini ise hiç bilmiyoruz. Ne zamana dek ve daha kaç şehit vereceğimiz bilinmeziyle yaşadığımız gibi, işin kötüsü şehit haberlerini millet olarak kanıksamaya başladık ki bu daha da acı geliyor.
Sayın Başbakanımız;
Genç işadamları olarak bizler, hükümetin öncelikli gündem maddelerinden birinin de " ekonomi" olması gerektiğine inanıyor, bunu bekliyoruz.
Özellikle son 2 yıldır ekonomideki duraksama, ihracattaki yerinde sayma, yetersiz büyüme rakamları, işsizliğin artışı, çorap söküğü gibi gelen iflas ertelemeleri, özellikle turizm ve hizmet sektöründeki olumsuzluklar belki bugün çok derin hissedilmese dahi, yakın gelecekte ağır faturalarla karşımıza çıkacaktır.
Hükümetin, sanayicilerimizin ufkunu açabilmesi ve yeni pazarlara açılabilmeleri için, özellikle markalaşma ve yurt dışında firmaların ve ürünlerin tanıtımıyla ilgili çalışma projeleri ortaya koyması çok önemlidir.
Nihayet ifade etmeliyiz ki;
Gelişmiş ülkelere baktığımızda insan haklarına dayalı evrensel hukuk normlarına uygun anayasalarla yönetildiklerini görmekteyiz. Bu gerçeği görerek ve göz önünde tutarak ülkemizde de evrensel hukuk normlarına dayalı-güçlü anayasa hayalini bir an evvel gerçeğe dönüştürmeliyiz.
Bütün siyasi partiler seçim beyannamelerinde yeni anayasa vurguları yapmalarına rağmen yapılan çalışmalar siyasi çekişmelere kurban olmakta ve kadük kalmaktadır.
Türkiye'nin laik cumhuriyet düzeni, kuvvetler ayrılığı ilkesi, yargının mutlak bağımsızlığı prensipleri baki kalmak ve bu ilkelere gölge düşürmeyecek bir yönetim, bizim olmazsa olmaz dileğimiz ve beklentimizdir.
Sayın Başbakanım biz gelişmiş demokrasi istiyoruz, bilmelisiniz ki orta demokrasiye razı değiliz.
Bütün bu önceliklerimize hayallerimize hedeflerimize uygun düşecek bütün çalışmalarınızın koşulsuz destekçisi olacağımızı bilmenizi istiyoruz.
Bu niyet ve dileklerle tekrar başarılar diliyor, selamlarımızı sunuyoruz.
Saygılarımızla.
Melek SÖZKESEN
DEGİAD Yön.Krl.Bşk.