'' MERCEDES'E BİNMEM, FAYTONDAN İNMEM. ''

Hayatını faytonlara adamış biri olan Metin Demir ile güneşli bir sonbahar günü fayton imal ettiği fabrikasında bir ağacın altında sohbet ettik.

RÖPORTAJ - 2016-12-07 10:33:42

'' MERCEDES'E BİNMEM, FAYTONDAN İNMEM. ''
          
    Hayatını faytonlara adamış biri olan Metin Demir ile güneşli bir sonbahar günü fayton imal ettiği fabrikasında bir 
ağacın altında sohbet ettik.
Metin Demir ile bir süre Sarayköy Ticaret Odası'nda beraber hizmet vermiştik. Bazen de
 faytonlarına bizim işyerinden malzeme aldığı için kendisiyle sıcak bir sohbet yapacağımızı tahmin ediyordum. Nitekim öyle de oldu. Ben bilmiyordum, o gün öğrendim. Metin Demir akülü fayton ve üç tekerlekli gingeri bırakın ülkemizde, dünyada ilk yapan kişiymiş. Bu sohbette faytonlardan Almanya serüvenine, İngiliz Kraliçesi Elizabeth'e yaptığı altın kaplama faytondan bundan sonraki projelerine kadar herşeyi konuştuk. Sarayköy'ün sahip çıkması gereken bir değer aslında. İşte size Faytoncu Metin Demir sohbeti....
                                               

                                                      '' ETİ SİZİN, KEMİĞİ BİZİM ''
   

    HHT: Metin Demir'in hayat hikayesi nerede başladı?
    MD: 1 Ocak 1957 tarihinde Çardak ilçesinin Söğüt Köyü'nde doğdum. Evli ve iki çocukluyum. Atalarım yörük kökenlidir. Babam zamanın şartlarına uygun olarak çoğu köylümüz gibi işçi olarak Almanya'ya gider. Ben ise okulu burada bitirdim. Ortaokuldan sonra 1973 yılının Ağustos ayında Stutgart'a, bizimkilerin yanına gittim. Aynı yıl başladığım sanat okuluna 3 yıl devam ettim. 
   HHT: Peki faytonculuk macerası nasıl başlar?
   MD: Zaten çocukluğumdan beri otomobillere ve makinelere meraklıyımdır. Almanya'ya ilk gittiğim günlerde bisikletle gezerken bir fabrikanın önünde gördüğüm faytonlar ilk bakışta beni cezbetti. Hemen o an kararımı verdim. O fabrikada çalışmak istiyordum. Babama söyledim ve beraber fabrikaya gittik. Şans eseri onların da elemana ihtiyacı varmış. Beni kabul ettiler. Babam beni orada bırakıp giderken patronlara '' Bu çocuğun eti sizin, kemiği bizim.''  demişti. Aynı anda hem fabrikada çalıştım, hem de sanat okuluna devam ettim. Zamanla ustabaşılığa kadar  yükseldim. 1995 yılında yurt özlemi ağır basıp Türkiye'ye dönmeye karar verdiğim için oradaki işimden ayrıldım. Ama..
    HHT: Aması ne?
    MD: Ama fayton maceram bitmedi. Alman patronlarım bana fayton işinde ortaklık teklif ettiler. Bir süre düşündükten sonra olumlu karar verdim. 1995 yılı içinde fabrikayı Sarayköy'e taşıdık. Sarayköy'e gelme sebebim ise eşimin Sığmalı olması dolayısıyladır. Bu şekilde 2012 yılına kadar geldik. Daha sonra beraberce aldığımız bir kararla fabrikayı kapattık. Fakat aramızda bir sürtüşme geçmemiştir. Ben bir süre çalışmadım. Bu sene ise başka bir ortakla eski Aksellerin çırçır fabrikasında yeniden akülü fayton üretmeye başladık.
   HHT: Bu süreçte imalat çeşitliliği nasıl gerçekleşti?
   MD: Bizim imalat sürecinde ilk temel taş atlı faytonlardır. 1995'de yarış faytonu, 1999'da akülü fayton, 2012'de ginger gibi çeşitlemeler olmuştur. 
                     
                                            

                                           '' AKÜLÜ FAYTONU DÜNYADA İLK BEN YAPTIM ''    
 

    HHT: Akülü faytonu daha önce Almanya'da yapmış mıydınız?
    MD: Akülü faytonu ilk kez Sarayköy'de yaptım. Pek çok kişinin bilmediğini sanıyorum. Bırakın Türkiye'yi, dünyadaki ilk akülü faytonu ben yaptım. 1999 yılındaydı ilk ürettiğim akülü fayton. Tüm tasarımı bana aittir. Şimdiye kadar yaklaşık 50 civarında akülü fayton imal ettim. Bir diğer icadım ise 3 tekerlekli ginger akülü aracıdır. Daha önce yurt dışında 2 tekerleklisi yapılmıştı. Ben bu 3 tekerlekli olan imalatımızdan 2012 yılında 11 adet yaptım. Tamamen yerli malzeme kullanarak  yaptığım bu modele o sene Amerika'dan 200 adet sipariş geldi ama yetiştiremeyeceğimiz için kabul etmedik. Halen kendimizin kullandığı bir ginger vardır. Bir ara Antalya'daki seralar için asansörlü sera arabaları da ürettik. Şimdiye kadar ürettiğim toplam modellerin sayısı 185 civarındadır. 
     HHT: Bu akülü faytonun özellikleri nedir?
     MD: Faytonda körüklü çadır, hidrolik direksiyon, ileri ve geri vites, kampana fren, 8 akü, deri döşeme, ikaz lambaları  ve CD çalar vardır. Yaklaşık 50-60 klm. hız yapar. 6 kişiliktir. Motorlu taşıt olmadığı için ehliyete gerek yoktur. Akaryakıt yakmadığı için çevrecidir. Şarz ettikten sonra 100 klm. gidebilir. 
   HHT: Benim en çok duyduğum hikaye bir kraliçeye yaptığınız atlı bir faytondur.
   MD: Evet. Almanya'dayken 1991'de İngiltere Kraliçesi Elizabeth'e isteği üzerine altın kaplamalı ve kapalı bir atlı fayton yaptık. Halao fayton  kullanılmaktadır. Hatta Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir İngiltere ziyaretinde o faytona binmişti. 
   HHT: Başka özel siparişler var mıydı?
   MD: Bir başka özel sipariş Mercedes fabrikasından geldi. 1886 yılında ilk yapılan Mercedes modelinin aynısını özel üretim olarak 13 adet yaptık. Yaptığımız yıl 1986 yılıydı. O zaman için büyük Mercedes bayilerine 100. yıl hatırası olarak hediye etmişlerdi. Oman adlı petrol kralı bir zenginin isteği üzerine tam 160 adet iki tekerlekli fayton yaptık. Yine İsviçreli bir zengin rüyasında gördüğü hikayeye dayanarak yatak odasına 2 adet faytonlu yatak yaptırmıştı. Daha buna benzer bir sürü sipariş gelmiştir. 
   HHT: Peki bu faytonlar Türkiye'de hiç mi üretilmiyordu?
   MD: Ülkemizde fayton üretilen iki yer var. Birisi Sarayköy, diğeri ise Akhisar. İstanbul Büyükada'da bulunan faytonların  eski ve Osmanlı zamanından kaldığını düşünüyorum.
                                     

                                   '' ÜLKEMİZİN PEK ÇOK YERİNDE FAYTONUMUZ VARDIR ''
    HHT: Yaptığınız bu faytonlar nerelere satılıyor ?
    MD: Bugün Ankara Altınpark'ta, Gölbaşı'nda, Kuşadası'nda, Alanya'da, Gaziantep'te, Bilecik'te, Urfa'da ve bir çok yerde bizim imalatımız faytonları görebilirsiniz. Bunun yanında Pamukkale Üniversitesi Kampüsü'nde, Denizli Bayramyeri'nde, Buldan'da, Karahayıt'ta ve başka yerlerde yapılan davetler üzerine faytonlarımızı sergiledik. En son İstanbul Beylikdüzü'ndeki turizm fuarında bir akülü faytonumuz sergilendi. Büyük gurur duydum. Hem Sarayköy'ü temsil ettik, hem de ismini duyurduk.Ayrıca valiliklerden, Rotary derneklerinden, üniversitelerden ve çeşitli esnaf kurumlarından çeşitli zamanlarda aldığım ödüller ve plaketler de vardır. Ama bir konuya parmak basacağım. Bunca yıldır Sarayköy'de fayton üretimi yaparım, şimdiki dahil daha hiç bir belediye başkanı bu konuya sahip çıkmamıştır. Dedim ya Türkiye'de sadece iki yerde fayton imalatı vardır ve biri burası yani Sarayköy'dür. Sarayköy'ü tanıtmak için en önemli bir kaç şeyden biri bence faytonlardır. En azından yakın yerlerde yapılan bazı festivallerde bizim bu faytonları sergileyebilirlerdi.
    HHT: Hangi tip faytonu yapmak daha kolay?
    MD: Yarış faytonu yapmak daha kolay. Atlı faytona talep giderek azalıyor. Şu an akülü fayton daha çok rağbet görüyor.Ama akülü fayton yapmak biraz zaman alıyor. Ayrıca malum eleman sıkıntısı var. Sarayköy'de eleman bulmak büyük sorun. Akülü faytonu talep edenler günümüzde genelde belediyeler oluyor. İşimi severek yapıyorum. Bu yüzden zorluğu yok. Zor olan yardımcı eleman sıkıntısı. Bunca yıllık fayton üreticiliğimde Amerika'dan, Japonya'ya belki de binlerce atlı fayton imal etmişizdir.  Yani ömrümü faytonlara verdim ve vermeye de devam edeceğim. Ben hem patron, hem çırak, hem de ustabaşıyım.Şu an gündemdeki projemiz İstanbul Büyükada'ya bu akülü faytonlardan sokmak. Biliyorsunuz bu ada fayton sayısının en çok olduğu yerlerden biri. İnşallah bunu da başaracağız. Halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile görüşmelerimiz devam etmektedir.
    HHT: Metin Demir'in hayat felsefesini sorsak?
    MD: Mercedes'e binmem, faytondan inmem derim.
    HHT: Bu sohbet için çok teşekkür ederim.
    MD: Siz de sağolun...

                                                                                                                             Hakkı Hakan Tok.....

Günün Diğer Haberleri