BASINA VE KAMUOYUNA 12. EGE KADIN BULUŞMASI 27-28 EKİM AFYONKARAHİSAR SONUÇ BİLDİRİSİ

BASINA VE KAMUOYUNA 12. EGE KADIN BULUŞMASI 27-28 EKİM AFYONKARAHİSAR SONUÇ BİLDİRİSİ

GÜNCEL - 2018-11-21 13:15:41

Değerli basın mensupları, Kadının medeni haklarının tartışmaya açıldığı, kadının boşanma güvencesi olan nafaka hakkının süreye bağlanmak suretiyle kaldırılmak istendiği, Kadınların yaşam hakkının teminatı olan 6284 sayılı şiddet yasası ile İstanbul Sözleşmesi’ne karşı kampanyanın yürütüldüğü bir süreçte; Ege Kadın Buluşması’nın kadın ve çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın emeğinin değerlendirilmesi alanlarında ulusal, bölgesel ve yerelde çalışma yapan sivil toplum örgütlerinden oluşan bileşenlerinden 160 temsilcinin katılımı ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Afyonkarahisar Şubesi ev sahipliğinde 27-28 Ekim tarihinde 12. Ege Kadın Buluşması gerçekleştirildi. Katılımcıların verdiği önergeler üzerine yapılan oylamada 13.Ege Kadın Buluşması’nda Koordinatörlüğe Av. Ezgi SAĞCAN seçildi.

13. Ege Kadın Buluşması İl Sekretaryalarına ise şu isimler seçildi:

1-) İZMİR: Şengül BAYSAK (İl Sekreteri) Belgin AKÇAY (İl Sekreter Yardımcısı) Şerife ÖZKAN (İl Sekreter Yardımcısı)

2-) DENİZLİ: Gülnur Candan OYMAK (İl Sekreteri) Seçil TOK (İl Sekreter Yardımcısı) Fikret ÇINAR (İl Sekreter Yardımcısı

) 3-) KÜTAHYA: Münüre Kara (İl Sekreteri) Zeliha SARI (İl Sekreter Yardımcısı)

4-) UŞAK: Hatice ATALAN (İl Sekreteri) Seyhan YAZICI (İl Sekreter Yardımcısı)

5-) MUĞLA: Övgü Gamze OKYAY (İl Sekreteri) Hayat YARAŞ (İl Sekreter Yardımcısı)

6-) MANİSA: Fatma AYHAN (İl Sekreteri)

7-) AFYONKARAHİSAR: Serap ÖZTÜRK (İl Sekreteri) Emine ADAR (İl Sekreter Yardımcısı)

8-) AYDIN: Gülsevil ERGÜNOĞLU (İl Sekreteri) Elif ERBİL (İl Sekreter Yardımcısı)

13. Ege Kadın Buluşması'nın Manisa ilinde yapılması oy birliği ile kabul edilmiştir. 13. Ege Kadın Buluşmasının kolaylaştırıcılığını ise bir önceki dönem ev sahibi olan EKB Afyonkarahisar’ın İl Sekreteri Serap Öztürk üstlenmiştir. Buluşmamızda, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği, Eşitlik İzleme Kadın Grubu, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği ve Köy-Koop Merkez Birliği’nin katkıları ile yedi (7) ana başlık altında kurulan atölyelerde kadın sorunlarını değerlendirerek çözüme ilişkin taleplerimizi belirledik. Bu yıl on ikincisi düzenlenen Ege Kadın Buluşmasında ortaya çıkan sonuç bildirgesini Siz değerli basın mensupları aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Güncel yaşamda fiziksel ve cinsel şiddet öncelikli gibi görünse de ekonomik şiddet ve psikolojik şiddet üzerinde çok konuşulmamaktadır. Kadınların hayat boyu ve evlilik içinde ekonomik şiddet gördükleri çok belirgindir. Son günlerde boşanma davalarında kadınlara verilen nafakalar üzerinde yapılan çalışmalar, kadının ev içi emeğine el konulması, hiçbir maddi destek olmaksızın kapı önüne konulması talebinden ibarettir. Yasada net olarak belirtildiği halde günümüzde kadınların ekonomik hakları geri alınmak istenmektedir. Nafaka üzerinden yola çıkılarak kadının bütün sosyal ve ekonomik hakları bizzat devlet eliyle yok edilmeye çalışılmaktadır. Boşanma davası açılmadan evvel ya da açıldıktan sonra erkekler mal kaçırmakta, işten çıkmış gibi gösterip sigortasız çalışmakta, nafaka ödememek için yasaya karşı her türlü hileye başvurmaktadır. Bu nedenle koparılan gürültünün aksine kadınlara çoğu kez nafaka bağlanmamaktadır. Boşanma sonrası hükmedilen yoksulluk nafakasının amacı kişinin yoksulluğa düşmesine engel olmak iken, mahkemelerce hükmedilen yoksulluk nafakaları 300-500 TL arasında seyretmektedir. TÜRK-İŞ araştırmasının 2018 Haziran ayı sonucuna göre, bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 2.121,66 TL olarak tespit edilmişken bağlanan bu nafakaların asgari ücretin çeyreği kadar tuttuğu görülecektir. Çok cüzi bağlanan bu nafakalar bile ödenmemekte, yapılan icra takiplerinden sonuç alınamamakta, ceza yaptırımına da gidilmemektedir. Yaptırım için gerekli işlemlerin masrafı, alınacak nafakadan çok daha fazla olduğu için kadın bu haklarından vazgeçmektedir. Boşanma sonrasında çocuğun üstün yararı gözetilerek iştirak nafakası bağlanması gerekirken, mahkemelerce çocuk yararına hükmedilen nafakalar çocuğun bir haftalık ihtiyacına bile derman olmamaktadır. Çocuk yararına bağlanan “iştirak nafakası” yükseköğrenimini tamamlayıncaya kadar verilmesi gerektiği halde 18 yaşında kesilmekte, kişinin tekrar dava açması istenmektedir. Bazı mahkemeler ise yasadaki toplu ödeme alternatifini kadınlar aleyhine uygulayarak nafaka hakkını yok etmeye, kağıt üzerinde bırakmaya çalışmaktadır. Mevcut düzenlemede bile kadın ve çocukların mağdur olurken nafakanın süreye bağlanmasını ASLA kabul etmiyoruz! Bir takım gruplar, “Devlet fon kursun” diyerek refah seviyesi yüksek Devletlerin nafaka uygulamasını örnek göstererek, nafakayı devlete ödetme niyetindedir. Ancak Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir, söz konusu ülkelerin açlık sınırının da altında kalmaktadır. Anayasanın sosyal devlet ilkesi ise kör topal uygulanmaktadır. Kadınların nafakasına ‘’erkeklere haksızlık oluyor‘’ diye müdahale etmek isteyenler; her gün en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde neden hala bu cinayetleri engelleyecek özel bir müdahale birimi oluşturamadıklarını sorgulamalıdır. Elimizde var olan 6284 sayılı yasa; Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ne uygun olarak hazırlanmıştır. Bugünlerde hem İstanbul Sözleşmesi’ne karşı hem 6284 sayılı yasaya karşı tam bir saldırı başlamıştır. İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasının çekilmesi ya da bazı can alıcı maddelerine çekince konulmak istenmesi ASLA kabul edilemez. 6284 sayılı yasadaki koruma sürelerinin kısaltılması, kadının gördüğü şiddeti belgelemesinin istenmesi yasanın bütün ruhunu boşaltmak demektir. Dünya kadınlarının büyük mücadelelerle kabul ettirdiği uluslararası şiddet tanımının Türkiye üzerinden değiştirilmeye kalkışılması sadece Türk kadınlarına değil bütün dünya kadınlarına karşı savaş açmak demektir. Hiçbir yasanın değiştirilmesine ihtiyaç yoktur. Talebimiz bu yasaların etkili bir biçimde uygulanmasıdır. Medeni Kanunun değiştirilmesine, yargı eliyle tasfiyesine ve Uluslararası Sözleşmelerin rafa kaldırılmasına izin vermeyeceğiz!

KADIN VE SAĞLIK

Kırsalda daha yoğun olmakla birlikte, eğitim düzeyinin düşük olması, kadının ekonomik olarak aileye veya eşine bağımlı olması, yoksulluk, neoliberal sağlık politikaları ile sağlık ve aile planlaması hizmetlerinin ücretli hale gelmesi, çocuk yaşta evlilikler, aile ve çevre baskısıyla birlikte ataerkil toplum yapısı kadının beden ve ruh sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Anayasal bir hak olarak ülkemizde ücretsiz sunulması gereken sağlık hizmeti, özellikle kadın sağlığı ve aile planlaması hizmeti nezdinde ücretli hale getirilmiş ve maliyeti yükseltilmiş, aile planlaması merkezleri kapatılmıştır. Gebeliğin yasal olarak sonlandırılması, kürtaj yasal bir hak olmasına rağmen devlet hastanelerinin yüzde doksanından fazlasında uygulanmayarak ve sağlık hizmeti veren kurumlarda uygulanması kısıtlanarak kürtaj hakkının kullanılması engellenmektedir. Kadının kendi beden algısının kapitalist sistemin medya ve diğer organlarının dayatmasıyla bozulması, kadını cinsel bir tüketim objesine dönüştürmektedir. Kadına yönelik aile ve toplum içinde taciz, tecavüz ve cinayete varan her türlü saldırı yaygın olarak karşımıza çıkmakta ve topluma kanıksatılmak istenmektedir. Çözüm olarak, Özellikle Sağlık Bakanlığı’ndan talebimiz; Aile Planlaması, anne ve çocuk sağlığı hizmetlerinin ücretsiz sunularak Aile Planlaması Merkezlerinin tekrar açılmasıdır. Kadının Kürtaj hakkının kullanımı önündeki engeller kaldırılmalıdır. Kadın doğurganlık haklarını ve cinsel haklarını talep edebilir konuma gelmelidir. Sağlıklı beslenme, cinsel ve psikolojik sağlık için menopoz sonrası dönem dahil her yaşta yıllık rutin kontrollerin yaptırılması sağlanmalıdır. Kız çocuklarının menstruasyon görmesinin, cinsel kimliğinin gelişmesinin utanılacak, bir şey olmadığı konusunda toplumu bilinçlendirmek devletin görevidir. Kadının özgüveninin geliştirilmesi için, bedenini tanıması, kabullenmesi, sevmesi sağlanmalı, toplumda rol model olarak yer alan karakterlerin medyada kadını cinsel obje olarak göstermesinin önüne geçilmelidir.

KADIN VE EĞİTİM OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

Okul öncesi eğitimin ülke çapında zorunlu ve ücretsiz olması ve eğiticilerin yetkin olması gerekmektedir. Merdiven altı kreşler kapatılmalı, laiklik ilkesinin okul öncesi eğitimde de gözetilmesi zorunluluğu unutulmamalıdır. Okul öncesi eğitimde cinsiyet eşitliği algısı geliştirilmelidir. Gerek özel okullarda gerek devlet okullarında okul öncesi eğitim sistemi tek bir standarda kavuşturulmalıdır. Diyanet, milli eğitim ve sosyal hizmetlere bağlı olarak açılan okul öncesi eğitim kurumlarının tek bir mekanizma tarafından denetlenmelidir. ORTA ÖĞRETİM VE ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ Milli Eğitim Müdürlükleri, çağdaş ve demokratik STK’ların okullarda seminer ve toplantı taleplerine eşitlikçi ve ayrım gözetmeksizin yaklaşmalıdır. Cumhuriyet dönemi boyunca eğitim konusundaki kazanımların yeni nesillere aktarılabilmesi için bilgiye erişim önemsenmeli ve arşivler oluşturularak toplumsal hafızaya sahip çıkılmalıdır. Kadınlar için eğitimde fırsat eşitliğinden öte, pozitif ayrımcılık ön planda olmalıdır. Maddi imkânsızlık ve barınma sorunu nedeniyle kadınların eğitim hakkı örselenmemelidir. Üniversiteli kadınlar için barınma sorunları devlet eliyle ve yerel yönetimler aracılığıyla ivedilikle çözülmelidir. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalara odaklanılmalı, özellikle eğitim materyallerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun olup olmadığı Talim ve Terbiye Kurullarınca denetlenmelidir. Ayrımcılığa yönelik tutum ve davranışlarla mücadele edilmelidir. Eğitimin her aşamasında, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bir ders olarak müfredatta yer almalıdır. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede başarılı olmak için yetişen neslin farkındalığının artırılması adına STK’lar tarafından örgün eğitim müfredatları denetlenebilmelidir.

YETİŞKİN EĞİTİMİ

Kadının İnsan Hakları Eğitimi Programlarına kadınların kolay erişimi sağlanmalı ve Milli Eğitim Müdürlükleri ve Halk Evleri aracılığıyla programların yaygınlaştırılması gerekmektedir. STK’lar arasında güç birliği oluşturulmalı ve tüm illerde yaygınlaştırılmalıdır. Evlilik öncesi eğitimi ve ardından anne-baba eğitimi yaygınlaştırılmalıdır. Ailelere cinsel istismarla ve her türlü bağımlılıkla (madde, teknoloji vb.) mücadele konusunda eğitimler verilmelidir. STK’ların kendi üyelerine teknolojik eğitim vermesi sağlanmalıdır. Eğitimde cinsiyetçi politikalara son verilmeli toplumsal cinsiyet eşitliği bilinçlendirme eğitimlerinin erkekleri de kapsayacak şekilde aile ve tüm topluma yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.

KADIN VE İSTİHDAM

Gelişmiş bir ekonomi ve gelişmiş bir demokrasi; toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadın istihdamının artırılmasına, çalışma yaşamında ve yaşamın her alanında kadına yönelik şiddetin son bulmasına, kadının toplumsal statüsünün yükseltilmesine bağlıdır. Kadının işgücüne katılım düzeyi hala AB ülkeleri ve OECD ülke ortalamalarının gerisindedir. Ülkemizde, çocuk, yaşlı, engelli aile bireyi bakımı gibi bütün ev içi bakım sorumluluklarının muhatabı kadındır. Bunun sonucu olarak kadın çalışma yaşamından uzak kalmaktadır. Bu sorunun çözülebilmesi için; Kurumsal çocuk bakımı ve kurumsal yaşlı bakım hizmetlerinin nitelikleri ile birlikte sayılarının artırılması, işyerlerinde kadın sayısına bağlı kreş açma zorunluluğu uygulamasından vazgeçilerek, genel çalışan sayısı odaklı bakım hizmeti desteği sunulması ve düşük sayıda çalışanı olan işyerleri için ortak bakım merkezlerinin kurulması gerekmekte, buna ilişkin yasal düzenleme yapılmalıdır. Ev ve bakım sorumluluklarını üstlenecek bir başka bireyin istihdamını teşvik edecek mekanizmaların geliştirilmesi de önemli kolaylık sağlayacaktır. Devlet bu konuda teşvik sistemini geliştirmelidir. Esnek çalışma modelleri kadının erkeklerle eşit şartlarda çalışmasını engellemektedir. Bu nedenlerle yasa koyucu, işçi, işveren tarafları ile birlikte kadın STK temsilcilerinin ilgili komisyonlarda görüşlerine başvurmalı ve gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Kentte ve kırsal alanda kadının, ücretsiz aile işçiliği statüsünden çıkarılarak ekonomik üretkenlik alanında varlık göstermesine olanak sağlayacak girişimcilik destekleri sunulmalıdır. Kayıt dışı, sosyal güvenceden yoksun bir şekilde çalışmaya son verilmelidir. Kadınları sosyal güvence ve haklar konusunda bilinçlendirici çalışmalara ağırlık verilmelidir. Kadın çalışma yaşamında da örgütlü mücadeleden uzak tutulmaktadır. Kadınların sendikal hak ve özgürlüklerden yararlanması, sendika yönetim kademelerinde ve işyeri temsilciliklerinde yer alması örgütlü mücadelede başarı için en önemli koşullardandır. Bu bağlamda sendikalar da üzerine düşeni yapmalı, kadınlara temsil ve yöneticilik kademelerinde yer vermelidir. İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarında kadın çalışanların hak ve sorunları ile ilgili konuların daha çok gündeme taşınması ve kurullarda kadın temsilinin artırılması gerekmektedir. İnsan onuruna yaraşır iş kavramı çerçevesinde kadınlar ve erkeklerin çalışma koşulları iyileştirilmeli, kadın ve erkek çalışanlar arasında ücret ayrımcılığına, kadınların yönetim kademelerinde yer almasının önüne geçen cam tavan anlayışına son verilmeli, aksine kadının yaratıcılığı ve potansiyelinin katma değere dönüşmesi için uygun fırsatlar yaratılmalıdır. KADIN KOOPERATİFÇİLİĞİ Ekonomik hayatın kıyısında kalmış kadınların iş hayatına girebilmesi yolunda çok önemli başarılar sağlayan kadın kooperatifleri; küresel sorunlara yerelde çözümler üreterek, iş modelleri geliştirip mesleki ve beceri kursları ile eğitimler düzenleyerek, bakım hizmetleri sunarak, erken çocukluk eğitimleri ve çocuk bakım hizmetleri sunarak, kadına karşı şiddeti önleme çalışmaları yürüterek, yerel değerleri öne çıkaran, çevre dostu üretim yaparak, üretim yelpazesini geliştirerek, kadınların ve ailelerin bir araya gelebileceği ortak alanlar oluşturarak, yerel yönetim işbirlikleriyle mahalle sorunlarına ve ihtiyaçlarına çözümler üreterek, afete hazırlık ve afetle mücadele çalışmaları yaparak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Kadın kooperatiflerinin devamlılığını sağlamak ve güçlendirilmesi için: * Kuruluş ve genel kurul masrafları konusunda mevzuatta düzenleme yapılması, * Vergilerin asgariye indirilmesi, * Ortakların SGK işleminde esneklik sağlanması, * Sağlık ve sosyal güvenlik primlerin ödenmesi konusunda mevzuatta düzenlemeler yapılması, * Kadın Kooperatiflerine özel statü verilmesi, * Yerel değerlerin, mirasların korunmasına katkı sağlanmalıdır. * Yerel yönetimlerden destek alınabilmesi için mevzuatın düzenlenmesi, merkezi ve yerel düzeyde meclis kararları alınması gerekmektedir. * İhalelerde kadın kooperatiflerine öncelik verilmesi, kooperatiflerin belediyelerin tedarikçisi olması, * Yerel yönetimlerin farklı pazarlara ulaşma, satış noktaları temini, mekan, ekipman gibi konularda kadın kooperatiflerine destek olması, * Sürdürülebilir ekonomik girişimlerde bulunması için kadın kooperatiflerine yatırım ve işletme desteği verilmesi gerekmektedir. * Yerel yönetimlerin ve kurumların kadın kooperatiflerinin kurumsal kimliklerini gözeten, eşit ilkeli ilişkiler içinde olması, * Yerel yönetimlerin kadın kooperatiflerine mekan tahsisi vb konularda işbirlikleri yapılabilmesinin merkezi bir kararla yasal hale getirilmesi, * Kadın Kooperatiflerinin ortak satış noktaları, ulusal ve uluslararası toplantılara katılımı konusunda lojistik destek sağlanması, * Kadın kooperatiflerinin ihtiyaçlarına karşılık veren destekleyici programların geliştirilmesi ve kaynak sağlanmalı, * Kadın kooperatiflerine yönelik farkındalığın arttırılması, * Yerel yönetimlerin kadın kooperatiflerine pazarlara ulaşmada ve mekan konusunda destek vermesi konusunda gerekli meclis kararlarını alabilmesi için mevzuatlarını düzenlemesi gerekmektedir. * Kadın kooperatiflerinin bakım hizmetleri konusundaki çalışmalarında mevzuat konusunda gerekli çalışmaların yapılması sağlanmalıdır. * Kadın kooperatifleri arasında işbirlikleri ve iletişim ağı üst birlikler aracılığıyla sağlanmalı, Kadın Kooperatifleri Üst Birliği kadın kooperatiflerinin katılımıyla güçlendirilmelidir.

KADIN VE SİYASET

Siyasette kadın - erkek eşitliğinin sağlanması için Siyasi Parti Yasası değiştirilmeli, temsiliyette Fermuar Sistemi uygulanmalı, kadın-erkek sayısı yarı yarıya eşitlenmelidir. Kadınların seçilmelerinin önündeki engellerden bir tanesi de siyasi partilerdeki aday belirleme usulleridir. Aday belirleme komitelerinde “toplumsal cinsiyet eşitliği” anlayışı gözetilmeli, emek veren kadınların önü açılmalı, liyakat ilkesi gözetilmelidir. Kadınların donanımlı ve görünür kılınarak “önseçim” ile sandıktan çıkması sağlanmalıdır. Kadın adaylarının sayısı çoğaltılarak, aday havuzu oluşturulmalıdır. Siyasi Parti Kadın Kolları erkek siyaseti ile değil kadın bakışıyla yönetilmelidir. Kadın adayların Kadın Kolları ile etkileşim ve iletişim halinde olması sağlanmalıdır. Siyasi partilerin her kademesinde kadınların yer alması için bileşenlerimiz ile çalıştaylar düzenleyeceğiz. Mentörlük programları ile geçmişte adaylık yaşayan kadınların ilk defa aday olacak kadınlar ile bilgi ve deneyim paylaşımı yapmalarını sağlayacağız. Kadın adayların öne çıkarılması ve liyakatin gözetilmesi için siyasi partilerden taahhütname isteyeceğiz. Kadınların seçilebilecek ağlardan aday olmaları konusunda siyasi partilere baskı unsuru olacağız.

KADIN ÖRGÜTLENMESİ

Kadın örgütlülüğüne giden yolda içinde bulunduğumuz koşullarda, hukukun üstünlüğü siyasi erk eliyle yok edilmekte, kadını ikincil durumda gösteren dini bakış açısı yaygınlaşmakta ve dinsel faktörlerle bugün değil ölüm sonrası hayat empoze edilerek kadınların motivasyonu düşürülmektedir. Kadın sorunlarının çözümlenmesi için öncelikle örgütlenmenin sürdürülebilir olması sağlanmalıdır. Bunun için de STK’larla işbirliği yapmaya devam edeceğiz. Kurum ve kuruluşları harekete geçirecek ve koyduğumuz hedefe ulaşırken yasal çerçevede güç birliği içinde çalışacağız. Kamusal alanla diyaloğu devam ettirmekten vazgeçmeyeceğiz. Sosyal sorumlulukta farkındalığı arttıracağız. Yerel yönetimlere teslimiyetçi olmayacağız. Yerel yönetimlerin kadın sorunlarına müdahaleci olmasını, cinsiyete dayalı bütçeleme yapmasını, eşitlik birimini kurmasını, kadın emeğini değerlendirmesini, kadına yönelik cinsel ve fiziksel saldırıların engellenmesi için, sosyal yaşam alanlarını güvenli hale getirmesini sağlayacağız. Siyaset ile kadın örgütlülüğü arasında, aynı konuda fikir birliği ama alan özerkliği sağlayacağız. Örgütlenmenin önündeki geleneksel ve toplumsal baskı engellerini kaldırmak için sahada çalışma yapacak, içsel rekabet ile mücadele edecek, ötekileştirilen, dezavantajlı gruplar ve kişilerle çalışma yapacağız. Kadına karşı her hamlede tüm STK’lar tek vücut olacağız. Kadın sorunlarında medyanın cinsiyetçilikten uzak bir dil kullanabilmesini sağlamak adına medyayla ilişkimizi geliştirecek ve baskı unsuru olacağız.

SONUÇ OLARAK; Biz kadınlar birlikteyken daha güçlüyüz, birlikteliğimizi kuvvetlendirmeye, haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki; mücadele kazandırır! Kazanacağız! #Mücadele kazandırır! #Hep birlikte güçlüyüz! #Şiddet insan hakkı ihlalidir! #Hayatlarımız için, haklarımız için, kazanımlarımız için: SUSMAYACAĞIZ! #Kadınlar hak mücadelesinden asla vazgeçmeyecekler! #6284 kadınlar için hayattır! #Nafaka ceza değil Medeni Kanun güvencesidir! #Nafaka haktır kimse alamaz! #Yerelde seçim kadınlar çözüm! 12. Ege Kadın Buluşması’na; Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak, Afyonkarahisar illerinden aşağıda listesi verilen Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra; Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER), Eşitlik İzleme Kadın Grubu (EŞİTİZ), Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği (KİH-YÇ), Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV), Köy-Koop Merkez Birliği, Afyonkocatepe Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezleri ile Ege Bölgesi Barolarının Kadın Hakları Merkezleri ve meslek örgütleri katılmışlardır

. Ege Kadın Buluşması Bileşenleri: 1-YENİ KUŞAK KÖY ENST. DERNEĞİ KARŞIYAKA ŞUBESİ 2-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ ALİAĞA ŞB. 3-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ BORNOVA ŞB. 4-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ BAYRAKLI ŞB. 5-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ BUCA ŞB. 6-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ MENEMEN ŞB. 7-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ URLA ŞB. 8-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ GÜZELBAHÇE ŞB. 9-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ İZMİR ŞB. 10-TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ FOÇA ŞB. 11-TÜRK KADINLAR KONSEYİ DERNEĞİ 12- EGE ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI 13-TÜRK ANNELER DERNEĞİ 14-KA-DER 15-ÜRETEN KADINLAR DERNEĞİ 16-ÇAĞDAŞ BALKAN KADINLARI DERNEĞİ 17-ÇİĞLİ KADIN EMEĞİNİ DEĞERLENDİRME DAYANIŞMA DERNEĞİ 18-KADIN VE BİRLİK PLATFORMU 19-SASALI SOSYAL DAYANIŞMA GELİTİRME DERNEĞİ 20-KADIN GÜCÜ DERNEĞİ KARŞIYAKA ŞB. 21-KADIN GÜCÜ DERNEĞİ BAYRAKLI ŞB. 22-İZMİR KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI 23-BALÇOVA KADIN KOOPERATİFİ 24-İZMİR BOSNA SANCAK KÜLTÜR DAYANIŞMA DERNEĞİ 25-İZKEF KARŞIYAKA ŞB. 26-RUMELİ KADINLAR DERNEĞİ 27-İZMİR KORUYUCU AİLELER DERNEĞİ 28-URLA KADIN PLATFORMU 29-ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ ÖDEMİŞ ŞB. 30-MARDİNLİLER DERNEĞİ 31-TMMOB İKK KADIN ÇALIŞMA GRUBU 32-GÜZELBAHÇE KÜLTÜR SANAT VE MUSİKİ DERNEĞİ 33-SEFERİHİSAR KADIN DANIŞMA MERKEZİ 34- KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ ( KİH-YÇ) 35- KADIN EMEĞİNİ DEĞERLENDİRME VAKFI ( KEDV ) 36- KÖY-KOOP 37-AYDIN KADIN EFELER DERNEĞİ 38-TÜRK KADINLAR KONSEYİ DERNEĞİ AYDIN ŞUBESİ 39-CUMHURİYET KADINLARI DER. AYDIN ŞB. 40- TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ AYDIN ŞB. 41- KUŞADASI KADIN PLATFORMU 42- CAFERLİ GÜZELLEŞTİRME VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 43- AYDIN SİVASLİLAR DERNEĞİ 44- UŞAK KİBELE KADIN GİRİŞİMİ VE ÜRETME KOOP. 45- ÜŞAK ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ 46- UŞAK ADD 47- UŞAK KARADENİZLİLER KÜLTÜR DER. 48- UŞAK ÇYDD 49- UŞAK KUAFÖRLER DERNEĞİ 50- CUMHURİYET KADINLARI DERNEĞİ MANISA ŞB. 51- YK KÖY ENSTITULULER DER. MANİSA ŞB. 52- CUMHURİYET KADINLARI DER.SARIGÖL ŞB. 53-MANİSA MERKEZ TARUMSAL KALKINMA KOOP. 54- MANİSA 8 MART KADIN DAYANIŞMA DER. 55- DENİZLİ TOBB KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU 56- TOSYÖV DENİZLİ ŞB. 57-DENİZLİ HANIMELLER KOOP. 58- TÜRK EĞİTİM VAKFI DENİZLİ ŞB 59- DENİZLİ KADIN PLATFORMU 60-DENİZLİ EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ 61- DENİZLİ MESLEK VE İŞKADINLARI DERN. 62- TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ DENİZLİ ŞB. 63- MUĞLA SINIR TANIMAYAN KADINLAR DERNE. 64- MUĞLA CUMHURİYET KADINLARI DER. 65- GÖKOVA AKYAKAYI SEVENLER DER. 66- MUPLA- ULALILAR DERNEĞİ 67- MUĞLA ADD 68- MARMARİS IHTİYAÇ SAHİPLERİ İÇİN YARDIMLAŞMA DER. 69- KİHEP MARMARİS KADINLARLA DAYANIŞMA DERN. 70- ÇYDD AFYONKARAHİSAR ŞB 71- AFYON TOBB GİRİŞİMCİLER KURULU 72- AFYON.GÜL ANNELER DER. 73- AFYON KİMSESİZ ÇOCUKLARI KORUMA DER. 74- SANDIKLI GÖNÜLLÜ HANIMLAR DERNEĞİ 75- TÜRK YARDIMSEVENLER DERNEĞİ AFYON ŞB. 76- AFYON ADD 77- ÇYDD TAVŞANLI ŞB. 78- ÇYDD KÜTAHYA ŞB 79- KÜTAHYA ADD 80- KADIN VE AİLEYİ KORUMA DER

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER
google-site-verification: googlec87be216b4da8e4b.html
denizli haber