YADIMDA SARAYKÖY!

YADIMDA SARAYKÖY!

Mazi, geçmiş zamanların bir aynasıdır…

GÜNCEL - 2019-05-27 18:08:35

“Nerede o eski ramazanlar” dedik ve geçmişin kapılarını Sarayköy’ün köklü esnafları ile birlikte araladık.

Zaman yolculuğuna başlıyoruz…

Eskiden ramazan ayı girmeden bir hafta öncesinde Sarayköylü kadınlar, mahalledeki camileri temizler. Bu iş büyük bir keyifle yapılırmış. Evler tek katlı ve avlulu imiş. Kalabalık aileler olur. Kalabalık sofralar kurulurmuş. Çerezler evlerde kavrulurmuş. O zamanlar ramazan ayı genellikle kış ayına denk geldiği için Sarayköy’ün meşhur yemeği yoğurtlu patlıcan közlemesi iftara hazırlanır.

Tarhana çorbası olmadan oruç açılmazmış.

Büyük yer sofraları kurulur. Evin yaşça büyükleri yenen yemeğin ardından bereket duası okunurmuş. Yemek faslı bittikten sonra közde ‘sade’ Türk kahvesi içilirmiş. Evin erkekleri camiye teravih namazı kılmaya gidermiş Camiden çıktıktan sonra kahvelerde dini bilgisi olanlar dini sohbet edermiş.

O zamanlar en büyük eğlence olan ‘tombala’ oynanırmış. Tombalada kazanan kişiye tavuk verilir veya bisküvi verilirmiş.

Efe meydanı’nda daha önceden Ada sinemasında filmler oynatılır, minderini alan açık havada o filmleri izlermiş. Sarayköy’e büyük şehirlerden çadırlar gelir. O gösteriler merakla izlenirmiş. Sahur vaktine kadar kahvehaneler kapanmazmış.

Sahur’da yufka ekmeği olmazsa olmazlar arasında yerini alırmış. Helvacı Hüseyin amca’nın elleriyle hazırladığı ezmeler, susamlı helvalar günler öncesinden sipariş edilir her evde bulunurmuş.

Sarayköy’ün meşhur terzisi Kemal Konya’ya bayramlık kıyafet için kumaşlar verilir, ölçüler aldırılırmış.

Ayakkabı için ise ayak ölçüsü 1 ay öncesinden aldırılırmış.

Sarayköylü kadınlar toplaşıp zinilere baklavalar yapılır, bu zinilerle römorklarla Helvacı Hüseyin amcanın fırınında pişirilirmiş.

Bu arada susamlı helva nişanlarda kız evine muhakkak gönderilirmiş.

Ramazan davulcuları manilerle eşliğinde Sarayköy halkını sahura uyandırırmış. Bir tanesini sizler için öğrendik. “Evlerin önü kavak, Kavağın yaprağı ufak, Benim kızıma nasip olsun telli duvak.” Arefe günü mezarlıklar ziyaret edilip bayram için yemekler hazırlanırmış. Limonata ve kızılcık şerbeti yapılırmış. Kadir gecesi günü cami önünde 1-2 kalıp buzun içine cam şişe gazoz atılır çocuklara dağıtılırmış. Bayram sabahı ailecek erken kalkılır, erkekler abdestlerini alıp camiye gidermiş. Kadınlar ise evde kahvaltı sofrası hazırlayıp avluda erkeklerin namazdan çıkışını beklerlermiş. Namazın ardından evin en büyüğünün eli öpülür duası alınırmış. Avluda kurulan sofralarda ailecek kahvaltı edilirmiş. Ardından kabirler ziyaret edilirmiş.

Sizler için hazırladığımız ‘Yadımda Sarayköy’ isimli haberimizde bizlere gönüllerini açan, bu yolda ışık tutan Sarayköy’ün sevilen esnaflarına, Rahmi Erdoğan’a (Hacı Zeki  ) , Sait Dikici’ye, Hikmet Aksoy’a, Rahmetli Helvacı Hüseyin Amcamızın oğlu Osman abi’ye teşekkür ederiz.

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER
google-site-verification: googlec87be216b4da8e4b.html
denizli haber