Sarayköy’ün sevilen simalarından 52 yaşındaki Mustafa Akgören, 1983 yılında başladığı odun kömür ve mahrukat işini uzun yıllar yaptıktan sonra arılara olan merakı ağır basarak mesleğini bırakıp arı yetiştiriciliği ve bal üreticiliğine başladığını ifade etti.
.jpg)
Akgören ayrıca 15 sene önce arıların dünya için çok önemli canlılar olduğunu düşünerek bu sektöre girdiğini, yaptığı işi çok sevdiği için her aşamasından ayrı bir keyif aldığını anlatırken “ Uzun yıllar kereste sektörüyle uğraştı, farklı bir arayış içerisindeydim ve bu işe merakımda vardı bende denemekten ne çıkar dedim. Ama sonradan gördüm ki adeta bir hastalık bir kere bu işe severek başlayan hiç kimse bırakamıyor” dedi.
Zaman içerisinde arıları tanıdığını bal hakkında çok derin araştırmalar yaptığını aktaran Akgören, İlk etap da arılar hakkında ve bal türleri ve oluşumu hakkında bende sizler kadar bilgi sahibiydim. Ama derin bir araştırmaya girince arıların ne kadar harika canlılar olduğuna bir kez daha şahit oldum. Burada sabaha kadar sayamayacağım anlatamayacığım farklı huyları, acayip bir sosyal yaşam anlayışları var. Tabi ki ben hala öğreniyorum okuyorum araştırıyorum. Bal konusunda da asla yapay şeylerle ilgilenmiyorum. Tamamen kendi arılarımın ürettiği katkısız balları alıcılarıma sunuyorum” dedi.
.JPG)
Akgören, eski mesleğinden kalma hisar makinası olduğunu anlatarak” Önceki mesleğimiz ağaç kesim işleri ile ilgiliydi. Haliyle elimizde bir de hisar var. Arılar içinde bolca kovan gerekiyor. Mesela şuan 400 kovanım var. Bu kovanları almaktansa gittim ağaçlarını aldım burada atölyemde kendim yaptım. Kovanlarımda özel bir alanda bir dağ yamacında bulunuyor. Hem yenilerini ekliyorum hem de eskiyen kovanlarımı kendim tamir edip yeniliyorum” dedi.
.JPG)
