Sarayköy’de yaşamını sürdüren 46 yaşındaki Hatice Sazak evli ve bir çocuk annesidir. 12 yıl boyunca hastanede hizmet veren Sazak yıllar içerisinde bir çok insanın acısına ve kötü gününe şahit olmuştur. Hamilelik sebebi ile iş hayatına son vermiş ve bebeğine kucağına almış. Hayatımdaki en güzel günlerden birisiydi şeklinde yorumladığı günlerden sonra zamanla sebebini bilmediği bir şekilde kilo vermeye başlamış ve doktora gittiğinde sebebi bulunamamış. Başka bir şehirde hastaneye giden sazak burada da sonuç alamayınca Denizli Paü hastanelerine gittiğinde acı gerçeği öğrenmiş ve pankreas kanseri olduğu anlaşılmış. Kanserin ilk aşamalarında olduğu ve acilen ameliyat yapılması gerektiği yönünde görüşmeleri olan Hatice Sazak,” Hızla kilo vermem normal değildi. Birden fazla doktor ile görüşmelerim oldu. Sonunda da Kanser olduğumu öğrendim. Hemen ameliyat yapalım dediler. Ama burada da bir sorun vardı. Doktor ameliyatta hayatımı kaybetme oranımın yüksek olduğunu söyledi. Ama benim ölmem değil yaşamam lazımdı çünkü küçücük bir çocuğum vardı. Hayatıma sahip çıkmalıydım.” Bu görüşmeden sonra çevresindekilerin de tavsiyesi üzerine başka bir doktor ile görüşmek üzere İzmir’e gitmiş tedavisi ile ilgilenecek doktoru da orada bulmuş. Sazak.” İzmir’e gittiğimiz de doktora tahlillerimi ve durumumu söyledim. Bu görüşmede beni en çok mutlu eden şey ise doktora beni yaşatma olasılığını sorduğumda %99 oranında yaşayacağımı önümde uzun yıllar olduğunu ve sağlığıma tekrar kavuşabileceğimi söylemesi oldu. İşte orada doktor zaten beni dili ile iyileştirmişti.” Bu görüşmeden sonra eşinin ve ailesinin de desteğini alarak zaman kaybetmeden hastaneye yatışını yapmış ve ameliyatı gerçekleştirilmiş. Başarılı bir ameliyattan sonra iyi bir bakım ve bol moral ile kısa sürede hayatına dönmüş. Tam olarak tedavileri bitmese de Sazak günlük hayatında yaptığı temizlik, yemek, gezme, arkadaşlar ile görüşmeye devam ediyor. Tabi bunları yaparken de sağlığına çok dikkat ettiğini belirten Sazak,” dışarıda benim gibi çeşitli kanser türlerinden rahatsız olan bir sürü insan var onlara diyebileceğim en önemli şey ise kendinizi hastalığınızın esiri yapmayın bir grip gibi düşünün ve hayatınızı dilediğiniz gibi yaşamaya devam edin etrafınızdaki moralinizi yükselten insanlara ve en önemlisi kendinize sarılın.”
“HASTALIĞIMI HİÇ GÖZÜMDE BÜYÜTMEDİM”
Sazak,” hastalığımı öğrendiğim ilk zamanlar bir şok dönemim oldu ama çabuk toparladım, yaşamam gerektiğine ve sağlığımı bir an önce geri kazanmama yardımcı olacak şeyler yapmaya adadım kendimi. Her şeyden önemlisi bir kızım, ailem var onları yalnız bırakamazdım. Hastayım diye karalar bağlasam, ağlasam etrafımdaki insanlara sarsam daha iyi olmayacaktı hiçbir şey bende kanseri bir grip gibi gördüm tabi ki ailemin, arkadaşlarımın da desteği ile atlattım bu süreci. Ameliyatımdan sonra ışın ve kemoterapi tedavisi olmaya devam ettim. Şu anda %85 iyileşme aşamasındayım daha da iyi olacağıma inanıyorum.
“ETRAFIMDAKİLERE DE UMUT OLUYORUM”
Zorlu bir ameliyat sonrasında tedavilerine devam eden Sazak bu süreçte tanıştığı ve dostluk, arkadaşlık ettiği insanlara da enerjisi ve motive edici konuşmaları ile umut dağıttığını ifade etti. Sazak,” Hastane de tanıştığım benimle aynı durumundan muzdarip bir arkadaşım vardı. O umudunu kaybetmiş gibiydi. Doğru düzgün yemek bile yemek yemediği için baya kilo vermiş. Kendisiyle tedavi sırasında gördükçe motive edici konuşmalarımız olmuştu. Sonrasında bir de duydum ki kedini toplamaya başlamış, yemek yemeye başlamış hatta 8 kilo almış. Çok mutlu olmuştum. İşte bakın küçük bir şey aslında birisi ile konuşmak ama o söylediklerimi yabana atmamış ve sonuç ortada.